25 Kasım 2014 Salı

As Above So Below (Derin Kabus - 2014)

As Above So Below; haberini ilk aldığımızda, 2014 yılının en iddialı korku filmleri arasında olmaya aday olduğunu düşünmüştüm. Daha önce Poughkeepsie Tapes ile dikkatleri çeken John Erick Dowdle'ın yeni filmini dört gözlemeye başladık... ve sonunda ülkemizde seyretme fırsatımız da oldu.
Yönetmen bu sefer mekan olarak Paris'i ve yeraltındaki mezarlarını seçmiş. Paris'in ünlü yeraltı mezarları  daha önce Catacombs (2008) filminde de mekan olarak seçilmiş ancak bu konuda çok başarılı olamamıştı. Yer altı deyince aklımıza Creep (2004 - Londra metrosunun gizli katili), Raw Meat (Death Line - 1973 - Yine Londra metrosu bu sefer yamyam bir aileye yuva olmaktadır (Filmle ilgili ufak bir yazımız mevcuttur)) ve Descent (2005 ve 2009 - Amerika'nın dağlarında keşfedilmemiş bir mağarayı keşfe çıkan dağcıların macerası) filmleri geliyor.İşin ilginç tarafı, geçen tüm filmlerin, ana kahramanlarının kadın olması. Tahmin edeceğiniz gibi, filmimizin asıl kahramanımız da bir kadın.



Filmin konusuna gelecek olursak;
Simyada geçen efsanevi filozof taşının peşine düşen arkeolog Scarlett ile ilk tanışmamız İran'da gerçekleşmektedir. El kamerası ile kaydettiği macerası onu İranda bir yeraltı tüneline kadar götürmüştür. Tünelde bulduğu boğa heykelindeki yazıları görüntüleyen kahramınımız , alarmların çalmasıyla hızla kaçar.
Bir sonraki sahnede Benji karakteri ile tanışırız. Scarlett'in bir sonraki macerasını belgeleyecek olan kameramınız Benji de artık maceraya ortak olacaktır. Scarlett'ın yolu bu sefer Paris'e düşer ve araştırmaları onu ünlü simyacı Nicolas Flamel'in mezarını kadar götürür. Bulduğu yazıları çevirebilmesi için daha önce birlikte Türkiye'de talihsiz bir macera geçirdikleri (muhtemel bir karşılıksız aşk da içeren) George'dan yardım isterler. Çeviri de filozof taşının yer altı mezerlığında öğrenen grup (George'un itirazlarına rağmen), mezarları iyi bilen mağaracılar olan Papillion, Souxie ve Zed'i bulacakları hazinenin yarısını paylaşma vaadi ile yer altına inerler.
Yeraltına indiklerinde Souxie , buldukları bir geçitten geçmemeleri, burada köstebek lakaplı arkadaşlarını kaybettiklerini ve bulamadıklarını belirtir. Göçük nedeniyle sıkışan grubumuz istemeden bu geçitten aşağıya doğru inmeye başlar. Bundan sonrası Dante'nin Inferno'suna dönmektedir. Aşağıya indikçe geçmişleri ile yüzleşecek, yaptıkları hatalar bir bakıma aynanın diğer tarafında intikam için yakalarına yapışacaktır.

4

Filmin referanslarından birisi Tomb Raider filmi, baş karakterinin arkeolog bir kadın olması, ölen babası ile yüzleşme imkanı, arkadaşının hapisanede kalmış olması, çözülecek bulmacalar ve bolca aksiyon, serinin devam filmi hissini veriyor. Ayrıca FPS (kişisel görüş kamera görüntüsü) seyişrciye sanki bir oyunda olduğu havasını veriyor. Bu noktada bilgisayar oyunu oynamayı seven gençleri çekecek bir özellik.
Filmin asıl referansı ise 1980 yapımı Dario Argento'nun Inferno (Cehennem) filmi. Her ne kadar mekan olarak, Roma de geçse bile, filmin bir simyager üzerine araştırma sürmesi, cadılar, yer altı su sahnelerini senaryosunun içerisine iyi yedirdiği belli oluyor.
Filmin başka bir referansı ise 1990 yapımı Flatliners. Geçmişin intikam olarak dönmesi fikri bu filmden alınmış gibi...
Scarlett ile George arasındaki gizli aşk filmin ritmini zaman zaman bozsa da, film klostrofobi duygusunu iyiyiden iyiye içinize işliyor. Ritim bozucu başka bir konu ise Scarlett ile babasının ilişkisi yeteri kadar iyi işlenememiş olması. İster istemez insan keşke karakterler daha iyi kurgulansaymış demeden geçemiyor.
Yine de sıkılmadan iszleyebileceğiniz, zaman zaman sizi şaşırtabilecek hatta korkutabilecek bir yapım.
Yine de bana kalırda yılın en iyi korku filmi değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder